Bilişsel (Kognitif) ve Davranışçı Terapi, psikolojik ve psikiyatrik bozukluklarda kullanılan bir psikoterapi yöntemidir. Dr. Aaron T. Beck tarafından 1960’da bulunmuş ve geliştirilmiştir ve dünya çapında sıklıkla uygulanmaktadır. Bilişsel (Kognitif) Davranışçı Terapi son yıllarda geniş yelpazedeki psikolojik ve medikal sorunlarda yaygın bir şekilde uygulanmaktadır.
1977 yılından bu yana, Kognitif Terapi’nin etkililiğini ve geçerliliğini vurgulayan pek çok kontrollü, sistematik çalışma ve araştırma yapılmıştır. Dünyadaki ve özellikle ABD’deki araştırmacılar, araştırma bulgularına dayanarak bu tedavi yönteminin pek çok psikiyatrik ve psikolojik bozuklukta etkili olduğunu vurgulamaktadır. Psikolojik rahatsızlıkların dışında fizyolojik ve bedensel hastalıklarda da etkili ve yararlı olduğu tespit edilmiştir. Kognitif terapi genellikle şimdiki zamana odaklanan, daha sınırlı ve problem çözmeye yöneliktir. Aslında çoğunlukla danışanın yaptığı şey, mevcut problemleri çözmektir. Buna ek olarak, danışanlar yaşamları boyunca kullanabilecekleri belirli becerileri öğrenirler. Bu beceriler, saptırılmış düşünceleri teşhis etmeyi, inançları değiştirmeyi, etrafındaki kişilerle farklı bir yönde ilişki kurmayı ve davranışları değiştirmeyi kapsar.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), düşüncelerimizin duygularımız, davranışlarımız ve bedensel tepkilerimiz üzerinde önemli bir etkisi olduğundan yola çıkar.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), duyguları olumlu etkilemeye dayalı, düşünceleri değiştirmeye odaklanan kısa süreli ve yapılandırılmış bir psikoterapi yöntemidir. BDT’nin temel kavramı, düşüncelerimizin, duygularımız, davranışlarımız ve bedensel tepkilerimiz üzerinde büyük bir etkisi olduğudur. Eğer bir durumu sevindirici ya da güzel olarak değerlendirirsek kendimizi de mutlu, rahat ve neşeli hissederiz. Ancak bir durumu kötü, tehlikeli olarak değerlendirirsek o zaman korku, öfke, anksiyete, hayal kırıklığı, kaygı, gerginlik vb. duygular hissederiz. Eğer durumu nötr olarak değerlendirirsek, o zaman da sakin ve dingin oluruz.
BDT, şimdiki zamana odaklanır. Danışanın, terapiste başvurduğu dönemdeki sorunlarından yola çıkar, ancak temelde, kişinin geçmişte bir olay ya da yaşanan bir süreç nedeniyle geliştirdiği rasyonel olmayan düşünce, uyum sağlamayan duygu ve davranışlarını değiştirmesini hedefler. Çünkü kişinin bugünkü rahatsızlığı, bu düşünce, duygu ve davranışlarını sürdürmesinden kaynaklanmaktadır. Bu terapi danışana rahatsızlık veren bilişsel yanlılıklar ve bunları destekleyen davranışların tespit edilmesini ve bu tür düşüncelerin gerçekçi bir yolla yeniden değerlendirilip değiştirilmesini hedefler. Danışanın işlevsel olmayan temel ve ara inançlarının değiştirilmesi sorunun kalıcı çözümü için gereklidir.
Bu terapi, diğer bazı terapilere göre daha kısa sürer (ortalama 8-20 seans gibi) ve danışan ile terapistin ortak çabalarına dayalıdır. Her ikisinin de rolleri vardır. BDT’de danışanın ev ödevlerini yerine getirmesi çok önemlidir. Genellikle ev ödevi, önemli duygular ve onlara bağlı olan düşünceleri günlük şeklinde kaydetmekle başlar.
Günümüzde çok sayıda psikolojik sorunda başarı ile uygulanmakta olan Bilişsel Davranışçı Terapi, depresyon, korkular, panik atak, stres, ilişki problemleri, performans (örn: iş ya da sınav) kaygısı, takıntılı davranış ya da düşünceler, yeme bozuklukları, yas, travma sonrası stres problemleri, cinsel sorunlar ve kişilik bozuklukları gibi alanlarda etkin bir şekilde uygulanmaktadır.